YAZI: PROF. DR. UĞUR BATI
Devrim Erbil eserleri denildiği zaman bir imge aklıma gelir. Bir Monet imgesi. Yazıya o anekdot ile başlayayım. Monet’in İzlenim: Gündoğumu tablosunun derinliklerinde, alışılmışın dışında bir perspektif gizlenir. Fotoğrafçı Nadar’ın Daunou sokağındaki stüdyosunda, 15 Nisan 1874’te açılan sergide ilk kez gün yüzüne çıkan bu eser, on gün sonra gazeteci Louis Leroy tarafından “İzlenimcilerin Sergisi” olarak adlandırılır. Leroy bu terimi, gelenekselden uzaklaşarak kişisel görsel izlenimlerini yansıtan sanatçıları küçümsemek için kullanmış olsa da, Monet ve dostları bu ismi sahiplenerek sonraki sergilerine de aynı adı verirler. Monet’nin eseri, yumuşak pastel renkler üzerine inşa edilmiş, bu da resmin hassas perspektifini öne çıkarır. Sudaki konturlar aracılığıyla içsel, organik bir bakış açısı oluşur ve bu bakış, kayığı saran dalgalara yaklaştıkça güçlenir. Resmin ritmi, merkezdeki balıkçı tarafından bozulur ve aslında tablo, “gündoğumundan” ziyade bu balıkçıyla ilgilidir; yanıltıcı bir bakış sunar. Monet, desenleri ve şekilleri işleyerek bir ritim yaratır, ardından bu ritmi güçlü ifadelerle kırarak özgün bir bakış inşa eder.
Şekerrenk: “Devrim Erbil Halıları ve Namütenahi Bir Derinlik”
Yazarlığını yaptığım çok özel bir Devrim Erbil kitabı hakkında yazmak istedim. Türk Çağdaş Resim sanatının yaşayan efsanesi Devrim Erbil’in halı eserlerini içeren ve tarafımdan yazılan Şekerrenk: “Devrim Erbil Halıları ve Namütenahi Bir Derinlik” kitabı yayımlandı. Devrim Erbil’in dünya çapındaki halı resimleri (tapestry) kitabı onun sanatsal mirasının yeni bir boyut kazanmasını sağlarken, sanatseverlere Erbil’in eserlerine dair derinlemesine bir perspektif sunacak. Bu kapsamda Balıkesir’deki Devrim Erbil Çağdaş Sanatlar Müzesi’nde yine benim küratörlüğünde “Şekerrenk” sergisi sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Dünya resminin usta isimlerinden Devrim Erbil’in eserlerinden ilham alınarak tasarlanan müze alanında sanatçının en sevdiği tema olan “çizgisel kent dokusu” halı eserleri ile ön plana çıkarıldı. “Yağcıbedir’in Halısı Rengin Devrim Erbil’i: “Renkler İle Gönlü Hoşnut Etmek alt başlığı ile yayımlanmış kitap kanımca türünün en iyi olma özelliğini taşıyor.
Türkçe-İngilizce çift dilli bir kitap. 269 sayfa ve çok büyük boyutlarda. İçinde 11 tane orijinal Devrim Erbil haritası var. Göstergebilim, retorik, sanat kuramları ve edebiyat gibi alanlardan disiplinlerarası bir yaklaşıma sahip… Şekerrenk, sanat kitapları arasında biricik bir kitap. Şekerrenk kitabı, Türk resim sanatının öncülerinden Erbil’in yaşam boyu süren sanatsal yolculuğunu ve bu yolculuğun kültürel mirasımıza katkılarını “halılar” üzerinden ele alıyor. Kitap, Erbil’in sanatsal ifadesinin kökenlerine ve evrimine ışık tutarken, onun vizyonunun ve tekniklerinin sanat dünyasında nasıl bir yenilik yarattığını da gözler önüne seriyor. Devrim Erbil halılarındaki detaylara analitik ve çok boyutlu bir şekilde eğilerek, Erbil’in estetik ve felsefi derinliğini keşfedebileceğiniz bir eser bu. Onun halılarındaki zengin motifler ve canlı renkler, sadece gözü değil, aynı zamanda ruhumuzu da doyuracak.
Devrim Erbil Halıları
Devrim Erbil halılarının dünyasına adım attığımızda, perspektifin ve “ikili bakışın” derinliklerine iniyoruz. Tıpkı Monet’ye yaptığımız gibi, Erbil’in eserlerine de benzer bir analizle yaklaşıyoruz. Geleneksel perspektif, Rönesans ile gelmişken, sanat insanlık tarihi kadar eskidir, bu yüzden sanatın kendisi bir bakış açısıdır. Peki, nedir bu “ikili bakış”? Osmanlı dönemine ait Selatin Camileri ve külliyelerinin, sanatçının resme yorumlanması amacıyla mimarlık tarihi, sanat tarihi ve halı alanı açısından oluşturulan özel bir serisidir. Erbil, ikili bakış yöntemiyle mimari yapıların plan veya fotoğraflarını üst üste bindirerek farklı perspektifler oluşturur ve böylece özgün halılar ortaya çıkarır. Osmanlı’nın mimarlık şaheserlerindeki örtü sistemindeki kubbelerin vurgulanması ve Erbil’in halılarına taşınması büyük önem taşır. Halılara genel olarak bakıldığında, Osmanlı’nın başkentlerindeki (Bursa, İstanbul, Edirne) eserler ve selatin yapıları konu edilmiştir. Bu yapıların en belirgin özelliği, hem plan üzerinde hem de cephe görünümlerine hakim olan kubbe ve minarelerdir. Erbil, İstanbul Süleymaniye ve Sultan Ahmet Camileri ile Edirne Selimiye Camii’nden ilham alan eserler yaratmıştır. Devrim Erbil’in, Erken ve Klasik Osmanlı dönemlerinin simge yapılarını çağdaş resme yeni bir yorumla kazandırması, kültürel hafızanın bu alanda da yaşamasını sağlar.
Devrim Erbil Halılarındaki Perspektif
Erbil’in ikili bakış tekniği, dünyaya farklı, yeni ve özgün bir perspektif sunma amacını taşır. Bu teknikte sanatçı, mekan-kütle ilişkilerini, uzak-yakın ilişkilerini sorgular; aşağıdan-yukarıdan bir nesneye veya kente bakışın yeni örneklerini verir. İnsanın düşünceleri geliştikçe, yaptığı işin tekrara düştüğünü gördükçe yeni bir teknik, yeni bir malzeme, yeni bir bakış açısı arayışı kaçınılmazdır. Bu nedenle Devrim Erbil, toplumsal olaylarla ilgili halılar da üretmiştir. Onun resmi kadar, perspektifleri de özeldir. Erbil’in halılarında, hayatın sürüklenen akışı, kentin düzenli ve kaotik halleri, belki de bir İstanbul efsanesinin fantazisi izlenir. Sanatçı, eserlerinde sentaktik kaygıyı bitimsiz ve köşeli bir biçim ve perspektif çeşitlemesinde gösterir. İstanbul’u kuşbakışı ve ikili bakış kullanarak çizdiği eserler, minyatür etkileri taşıyan yatay veya kare çerçeveler içinde manzara kompozisyonlarıyla izleyicinin beğenisine sunulur. İstanbul’u mimari kodlarla geometrik bir yaklaşımla çizen, rengi minimuma düşürerek yaptığı kuşbakışı görünümlerini minyatürümsü bir işçilikle resmeder. Anadolu kırsalından başlayan halıları, İstanbul’a uğramış, Karadeniz’den Ege’ye, Doğu Anadolu’dan Akdeniz’e ve İç Anadolu’ya, hatta Barselona, Londra ve New York’a kadar uzanır. Devrim Erbil, ikili bakışlarıyla tam bir masalcılık örneği sergiler. O, deneyimin ve tecrübenin kazandırdığı gözlem yetisini kullanarak, hiçbir detayı atlamayan, bambaşka perspektifler ve ışıklar sunarak geçmişimizi saklamamıza yardımcı olan eşsiz bir sanatçıdır. Kendi ifadesiyle, “İkili bakış tekniğimde mekân-kütle ilişkilerini, uzak-yakın ilişkilerini sorguladığım, aşağıdan-yukarıdan bir nesneye bakışın ya da bir kente bakışın yeni örneklerini verdiğim eserlerim var” der. Gücünü, heyecanını ve sevgisini gelenekten alıp çağdaş bir bakışla anlatmaya çalıştığını belirtir. 60 yıldır İstanbul’da yaşayan bir insan olarak, İstanbul’u çok farklı yönlerden görmeye ve farklı mevsimlerde anlatmaya çalıştığını, bu halıların yerli ve yabancı sanatseverlerin gözünde sıcaklık kazandığını ifade eder.
Devrim Erbil Çağdaş Sanatlar Müzesi Açılışı ve Sergisi
Sanatın ve kültürün kalbinin attığı Devrim Erbil Çağdaş Sanatlar Müzesi’nde, büyük bir heyecanla “Şekerrenk” sergisi sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Bu önemli olduğunu düşündüğüm eser, Türk Çağdaş Resim sanatının yaşayan efsanesi Devrim Erbil’in sanatsal mirasının yeni bir boyut kazanmasını sağlarken, sanatseverlere Erbil’in eserlerine dair derinlemesine bir perspektif sunuyor. Müzenin tasarımı, dünya resminin usta isimlerinden Devrim Erbil’in eserlerinden ilham alınarak yapılmış ve sanatçının en sevdiği tema olan “çizgisel kent dokusu” halı eserleri ile ön plana çıkarılmıştır. Devrim Erbil Çağdaş Sanatlar Müzesi’ndeki sergi ve kitap lansmanı, Türk sanat dünyasında özel bir yer edinmiştir. Modern sanatın duayeni Devrim Erbil, “Şekerrenk” kitabı ve sergisiyle sanatsal mirasını geleceğe taşıyor. “Şekerrenk” sergisi, Devrim Erbil Halıları’nın en geniş koleksiyonu olarak dikkat çekiyor. Sanatçının halı çalışmaları, Anadolu coğrafyasının zengin kültürünü ve tarihini yansıtmanın ötesinde, evrensel bir diyalog başlatma gücüne sahip. Erbil, yerel motifleri evrensel bir sanat diliyle işlerken, kültürel köklerimizin modern dünyada nasıl bir yankı bulabileceğini de ortaya koyuyor. Bu kitap, Devrim Erbil’in eserlerini, yarattığı görsel ve duygusal etkiyi halılar üzerinden derinlemesine inceleyerek, sanatseverlere sanatçının dünyasına adım atmaları için bir kapı aralıyor. Her bölüm, Erbil’in halı sanatındaki farklı bir yönünü ele alarak, onun bu büyüleyici evrensel dilde nasıl ustalaştığını gösterir. Devrim Erbil’in sanatı üzerinden halıları keşfetmek, sadece estetik bir deneyim değil, aynı zamanda bir öğrenme ve keşfetme sürecidir; bir füzyon, bir değer zinciridir. Erbil halılarına yansıyan her detay, kültürümüzün ve sanatın evrenselliğinin bir ifadesi olarak okunabilir. Bu sayfalar, sanatın sadece gözleri değil, kalpleri ve zihinleri de nasıl etkileyebileceğini göstermek için tasarlanmıştır.
Devrim Erbil Tartışmasız Bir Şekilde Dünyanın En Önemli Halı-Ressamıdır.
Evet, Devrim Erbil tartışmasız bir şekilde dünyanın en önemli halı-ressamıdır. Onun imgeleri özgün, üslubu özelleştirilmiş, farklı tekniklerde inşa edilmiş, dünyanın tüm dokuma teknikleriyle dokunmuş, yaygın ve en fazla halı koleksiyonuna sahip ressamıdır. Halı sanatının dünyadaki “duayeni”dir. Halı sanatın dilini, yalnızca bir ustalıkla değil, bir bilgelikle ve duygularla harmanlayan, adını Türk ve dünya sanat tarihine altın harflerle yazdırmış büyük bir ustadır. Onun Yağcıbedir, Uşak, Özbek, Türkmen, İran, İpek, Hereke gibi pek çok üslupta halıları vardır. Fakat Erbil’in halı-resimleri kesinlikle bir Anadolu mucizesidir. Onun halılarında Anadolu’nun halı yelpazesinin kendine özgü renklerini, kompozisyonlarını ve olağanüstü tekniklerini görürüz.
“Şekerrenk” kitabı, bugüne kadar yazılmış en özel Devrim Erbil kitaplarının arasında. Özgün ve halılar konusunda yazılmış. Bu eser, Türk resim sanatının öncülerinden Erbil’in yaşam boyu süren sanatsal yolculuğunu ve kültürel mirasımıza katkılarını “halılar” üzerinden ele alıyor. Kitap, Erbil’in sanatsal ifadesinin kökenlerine ve evrimine ışık tutarken, onun vizyonunun ve tekniklerinin sanat dünyasında nasıl bir yenilik yarattığını da gözler önüne seriyor. Erbil halılarındaki detaylara analitik ve çok boyutlu bir şekilde eğilerek, sanatçının estetik ve felsefi derinliğini keşfetme imkanı sunan bir eserdir. Onun halılarındaki zengin motifler ve canlı renkler, sadece gözü değil, ruhu da doyurur.
Kitap, Erbil’in halı sanatındaki ustalığını şiir ve edebiyatla da işlediğini, onun dünya sanatındaki bu özgün konumunu ve eserlerinin benzersizliğini vurgular. Bu anlamda, Devrim Erbil “Şekerrenk” kitabı, Türkiye’de yazılmış en özel sanat kitaplarından biri olarak öne çıkar. Kitapta, sanatçının farklı dönemlerde ortaya koyduğu eserlerin yanı sıra, bu eserlerde kullanmış olduğu tüm uygulama teknikleri de kapsamlı bir biçimde inceleniyor. Bu eser, yalnızca Erbil’in sanatını daha iyi anlamak isteyenler için değil, aynı zamanda Türk sanat tarihi için de büyük bir değer taşıyor. Kitap, Türk sanat tarihine önemli bir katkı sunmanın yanı sıra, Erbil’in zamanın ötesine geçen eserlerini de sanatseverlerle buluşturacak. Prof. Devrim Erbil ise kitap ve sergi konusunda, “Ben halıya tutkuyla bağlı olduğum için halı tekniğiyle resimler nasıl duracak diye merak ediyordum. El halıcılığındaki teknik, işçiliğin bu topraklarda yetişmiş olması çok kıymetli. Başka hiçbir coğrafyada yok. Halıları tanıtmak gerekli. Halı, resimdir. Halı, halı sanattır” diye halı resme başladığını ifade edip, “Şekerrenk” kitabının kendisini çok duygulandırdığını dile getirdi. “Şekerrenk” kitabı ve sergisi, sanatseverler ve koleksiyonerler için büyük bir hazine niteliği taşımakta olup, Devrim Erbil’in sanatsal yolculuğuna tanıklık etmek ve onun eşsiz eserlerini yakından incelemek isteyenler için kaçırılmayacak bir fırsat sunmaktadır. Devrim Erbil Çağdaş Sanatlar Müzesi’nde ziyarete açık olan “Şekerrenk” sergisi, Erbil’in halı eserlerini ve sanatsal süreçlerini derinlemesine keşfetmek isteyen sanatseverler için büyük bir fırsat sunmaktadır.
Balıkesir’de Sanata Büyük Adım: Devrim Erbil Çağdaş Sanatlar Müzesi
Sanatın ve kültürün kalbi Devrim Erbil Çağdaş Sanatlar Müzesi’nde atıyor. Bundan mutluyum. Bu müze için süreçte çok çalıştım. O kadar çok insanın, kurumun katkısı var ki bu müzede. Ama arslan payı Balıkesir halkının. Burası onlaırn müzesi. Bugün kentlerimizde, gelişmiş kentlerimizde çağdaş sanat müzelerine çok denk gelmiyoruz maalesef. Balıkesir’deki 3 katlı müze binasında Devrim Erbil’in halı enstalasyonundan belgesel odasına, galerilerden atölye ve deneyim atölyesine, dinlenme salonundan kütüphane ve müze mağazaya kadar birçok unsur planlandı. Karma ve kişisel sergiler için alternatif sergi alanları da sunan Devrim Erbil Çağdaş Sanatlar Müzesi; yenilenen yüzüyle şehrin kültür ve sanat hayatına, çağdaş sanatın gelişimine katkı sağlamayı hedefliyor. “Şekerrenk” kitabı ve sergisi, sanatseverler ve koleksiyonerler için büyük bir hazine niteliği taşıyor. Devrim Erbil’in sanatsal yolculuğuna tanıklık etmek ve onun eşsiz eserlerini yakından incelemek isteyenler için kaçırılmayacak bir fırsat sunan bu sergide, Erbil’in halı eserlerini ve sanatsal süreçlerini derinlemesine keşfetmek isteyen sanatseverler için bir fırsat yatıyor. “Şekerrenk” sergisi, Devrim Erbil Çağdaş Sanatlar Müzesi’nde ziyarete açık durumda.