Daha ilk cümlesinden fantastik, masalsı bir roman okuyacağımızı muştulayan; dilindeki yumuşaklık ile günümüzün sert meselelerini dengeleyerek her şeyi dozunda veren bir yeni roman: PiNana. Edebiyattaki kadın dayanışması eserleri arasında yerini aldı. Ancak yazarı Ayşe Başak Kaban, kadınları cinsiyetine göre değil, iyiliğine ve kötülüğüne göre ayırdığını vurguluyor. İnsanın hasletlerine, doğanın...
Sinema tarihinin en özel ajanlarından biri olmayı başaran James Bond son filmi “Ölmek İçin Zaman Yok”ta ölmüş olsa da 007’nin maceraları devam edecek. Geride kalan 60 yılda Bond, kendine...
Bu çalışma, 2006 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Orhan Pamuk’un Benim Adım Kırmızı romanında konunun belkemiğini oluşturan Osmanlı minyatürlerine ilişkin ifadelerin ve betimlemelerin incelenmesi çerçevesinde geliştirilmiştir. Romanda minyatür ve nakkaşlar ile ilgili kısımlar, minyatürün kurgusu ve İslam dünyasında egemen tasvir anlayışına ilişkin ipuçları içermektedir.
Benim Adım Kırmızı, anakronistik bir biçimde örgütlenmiş...
Kriz zamanlarında özgün fikirler artar ve krizi çözmese de krizin derinliğini azaltıp şiddetini dindirir. Dünya görüşlerinin değişmesi de böylesi özgün çalışmaların biriktirdiği aklın, zamanı geldiğinde patlamasıdır. “İnsan”ın, yüksek ve uyumlu bir kimlik değil de düşük, uyduruk ve kaotik bir kimlik olduğu iddiasındaki “Homo Narrans” kitabı belki de bu yüzden...
Üç öykü kitabı var. Yayımlanma sırasıyla; Şu Yağmur Bir Yağsa, Bir Kırık Segâh ve Yok Yolcu. Üçü de ödüllü. Son kitabıyla edebiyatımızın en prestijli ödüllerinden 68. Sait Faik Hikaye Armağanı’nı aldı. Demini almış, damıtılmış, katmanlı, şiirli öyküleriyle Kâmil Erdem, hikayeciliğimizin beklenen derinliğiydi. İlk kitabını 71 yaşında yayımlamıştı ya beklediğimize...
İnsanoğlu, gelecekten haber almak için belirli işaretleri iyiye ya da kötüye yorumlamak için çeşitli yöntemler geliştirmiş. Tarihsel süreçte konu ile ilgili yapılmış araştırmalar falın en eski kökenini Mezopotamya uygarlığına kadar indiriyor.
Arapçada fal (fe’l) sözcüğü “Uğur ve uğurlu şeyleri gösteren simge” anlamına gelir. Yine Arapçada “uğursuzluk” manasına gelen tıyere ile...
Geleneksel Türk sanatlarının az bilinen türleri olan ahşap oyma ve sedef kakma alanındaki eserleriyle tarihsel zenginliğimizi gelecek kuşaklara taşıyan Hüsamettin Yivlik, “Geleneksel sanatlar mesajdır, bir bütündür. Levhaya baktığınızda yazı, süsleme, çerçeve derken önce bütüne bakar, sonra manaya girersiniz” diyor.
SÖYLEŞİ: BELKIS KAMUT AKTÜRK
Hayatın armağanlarından biridir Hüsamettin Yivlik. Sadece sanatı ile...
Resim, heykel, son olarak da müzik… Sanatın birçok dalında eserler üreten ve yepyeni sanatsal ifade biçimleri geliştiren multidisipliner sanatçı Seda Gazioğlu’nu merceğimize alıyoruz.
SÖYLEŞİ: SEMA USLU
FOTOĞRAFLAR: DENİZ TAPKAN
Seda Gazioğlu, sanatın ifadeye tanıdığı özgürlüğü çok erken yaşta keşfeden nadir insanlardan. Bu erken keşfi sayesinde de elinden gelen her dalda eserler üretmeye...
Türkiye’nin ilk uluslararası çağdaş sanat müzesi Elgiz Müzesinin kurucusu koleksiyoner Can Elgiz, sanatın halka açık olmasının önemini vurgularken sanat eserini sırf ticari sebeplerle almamak gerektiğini belirtiyor.
Can Elgiz, çağdaş sanat koleksiyonerliğiyle öne çıkan bir isim. Ancak onu diğer koleksiyonerlerden ayıran “Sanat halka açık olmalıdır” düşüncesiyle koleksiyonunu halka açması. Eşi Sevda...
Kaatı’ sanatı “sabrın sanata yansıdığı, hatta imtihan olduğu sanat” olarak tanımlanıyor. Bu sanatın en önemli isimlerinden, yurt içinde ve yurt dışında sayısız sergiye katılan Dürdane Ünver, “Tezhipte bir yerden başlarsınız ve ardı gelir, önünüzde gittikçe gelişen örneği görürsünüz. Kaatı’ öyle değil. Önce tasarım yaparsınız, sonra motifleri tek tek kesip...
İş Sanat, yeni konser sezonunu Cumhuriyet’in 100. Yılı’nı kutlamak üzere orkestra şefi Tolga Atalay Ün yönetimindeki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası eşliğinde dünyaca ünlü tenor Murat Karahan’ın 100. Yıl Gala konseriyle 2 Kasım Perşembe günü açıyor. Kasım ayından Haziran ayına kadar sürecek bu sezonda, yine pek çok yerli ve yabancı sanatçı...
Derinden kırılıp parçalandığımızda, kendimizi kelimelerin tarif etmeye gücünün yetmediği karanlıkta bulduğumuzda sanat ve/veya zanaat, iyileşme yolunda bize bir ışık olabilir. Sanat yapmaya başladığımızda keder kendine muhafaza edilebileceği bir alan bulur ve orada kontrol altına alınır. Bu sınırlama, acının konuşmasına izin verir ve iyileşmemizi teşvik eder. Yaşananlara anlam vermeyi mümkün...
Ressam Ahmet Özel, varoluş sorgulamasını, soyut fırça darbeleriyle yapıyor; resimleriyle insanın ve evrenin özünü arıyor: “Sanat bir güneş olmalı, ışık olmalı, ısıtmalı, ışığını yansıtmalı diye düşünüyorum.”
SÖYLEŞİ: İLKNUR EŞSİZ
FOTOĞRAFLAR: AHMET ÖZEL ARŞİVİ
Her birimizin içinde yaratıcılığa dair en az bir tohum, bir yetenek, yönelim var, olmalı! Bazılarımız bunu keşfedip kendini bu...
Türkiye’nin kadim şehri, medeniyetlerin beşiği Antakya’da 2007 yılında kurulan Antakya Medeniyetler Korosu’nun kurucusu ve şefi Yılmaz Özfırat, “Depremden etkilenen 11 şehrimizdeki vatandaşlar yararına konserler vererek yaralarımızı müzik ile saracağız” diyor.
SÖYLEŞİ: SEMA USLU
FOTOĞRAFLAR: YILMAZ ÖZFIRAT ARŞİVİ
Farklı dinlerden ve birçok etnik kökenden insanların bir araya gelmesiyle, bundan 16 yıl önce Yılmaz...