Temmuz27 , 2024

Çoban kepeneğinden sergi salonlarına… Keçenin öyküsü

İlgili Yazılar

Türk sanatının zarif temsilcileri

Geleneksel Türk sanatlarının ve kültürünün yaşatılmasında, dünyaya tanıtılmasında büyük...

“Biz onu en çok siyah beyaz görüntülerinden sevdik…”

“İlk işimiz Atatürk belgelerini kurtarmak. Bunu bu ülkeye ve...

Bir nesil onun sesiyle büyüdü: Jeyan Tözüm

Tiyatro, sinema ve seslendirme bütün olarak bir insan olsaydı...

“Fotoğraf, benim için müthiş bir terapi aracı oldu”

Uzun yıllardır fotoğraf sanatı ile ilgilenen iş insanı Serhan...

“Fotoğraf makinem, fırçam; yaşamın kendisi ise boyalarım oldu”

Çektiği fotoğraf karelerine yaptığı dijital müdahalelerle ortaya koyduğu eserlerinde...

PAYLAŞMAK GÜZELDİR!

“Ben kendimi bildim bileli işin içindeyim. Benim kendimi bildiğim yaş işte 6-8 arası. Hep çarşıda büyüdük. Babamıza, dedemize yardımcı olduk. ‘Gidiver’ derlerdi, giderdik. ‘Geliver’ derlerdi, gelirdik. Çünkü ‘Sen küçüksün, iş yapamazsın’ diye bir şey yok bizim mesleğimizde. Herkesin yapabileceği bir iş var” oluyor ilk sözleri. Keçecilik mesleğini dededen, babadan devralan ve oğluna aktaran Arif Cön, dizlerinin üzerine oturup bir yandan önüne serdiği hasıra yünleri döşüyor, Şaman kuşu motifini yapıyor, bir yandan da, kendini, keçeyi, sanatın zanaata, sonra yeniden sanata dönüşme yolculuğunu anlatıyor. Şaman kuşu da bizi dikkatle dinliyor…

Halime Sürek Kahveci’nin bir solukta okuyacağınız röportajı İthaf Sanat dergisinin ikinci sayısında. İthaf Sanat D&R, Migros ve bayilerde…