Ekim11 , 2024

Eski televizyoncular Youtube’da para ediyor

İlgili Yazılar

Sınırları Aşan Bir Beğeni Olarak Saz Üslubu ve Ressam Şahkulu

Boyanmamış renksiz kağıtlara, mürekkeple hafifçe renklendirilmiş hareketli desen ve...

Bihrat Mavitan’ın düş yolcuları

Galeri Selvin’deki Bihrat Mavitan heykel sergisi, kentin hareketli kültür...

“Her roman bana yaşamak için bir neden sunuyor”

Son yıllarda özellikle Alâmetler Kitabı ve Dünyadan Aşağı kitaplarıyla...

“Sanat eseri, sosyal statü göstergesi değil, iç mutluluk aracıdır”

Sanat hukuku alanındaki çalışmaları ve eser sahiplerinin haklarını korumaya...

Sanatı, tuvalden çıkıp zihinlere, duygulara uzanıyor

Sanat, ona bir kez olsun temas edenlerin peşini hiç...

PAYLAŞMAK GÜZELDİR!

Türkiye’de ilk televizyon yayınının yapıldığı yıl; 1968. Bildiğimiz televizyonun sonuna gelmişken YouTube’un ona alternatif olabileceğini kitlelere hatırlatan kanal; 196sekiz. Armağan Çağlayan’ın, adını Türkiye’ye televizyonun geldiği yıldan esinle koyduğu kanalı, 14 Şubat 2020’de yayına başladı. Art arda yayınladığı röportajlarla dikkatleri üzerine çekmesi uzun sürmedi. Zaten Popstar’dan bu yana ekrana ne getirse izlenen, ne yapsa konuşulan Çağlayan, bu kez mecra değiştirmiş; konvansiyonel televizyondan uzaklaşıp sosyal medya yayıncılığına geçmişti. Bu da her hafta yaptığı röportajlarla adının gündemden düşmemesine yeterdi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’dan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na, sosyal medya fenomeni Mika Can Raun’dan Roman şarkıcı ve tasarımcı Kobra Murat’a, gazeteci Ayşenur Arslan’dan oyuncu Nilgün Belgün’e, internet ünlüsü ve şarkıcı Selin Ciğerci’den oyuncu-şarkıcı Ayta Sözeri’ye… Politika, sanat, magazin, medya dünyasından çok zengin konuk yelpazesiyle “Gör Beni”, her perşembe merakla beklenir oldu. Sadece izleyici değil, magazin ve haber siteleri tarafından da… Çağlayan, “Gör Beni” ile eş zamanlı başlayan “Güncel”de, gündeme dair konuklarla söyleşti. “Uçuk Kaçık Masallar”da, Türkiye’nin yakın tarihinden ilginç olayların mini belgesellerini hazırlamaya; “O vs O”da, bir konuda iki zıt kutbu konuşturmaya; “Anemnesis”te psikolog ve psikaytristlerin ilginç hikayelerini anlattırmaya başladı. “Dur Bi Dinle” ise, belli bir saygınlığa ulaşmış sanatçı, gazeteci ve yazarların Google’daki bilgileriyle hazırlanan hayat hikâyelerini, konukla birlikte izleyip yanlış bilgileri düzelten bir program.

Instagram hesabı AÇBAKK ise (Armağan Çağlayan-Barbaros Altuğ Kitap Kulübü), takipçileriyle seçtiği kitapları paylaşıyor. 

“Sadece kendi merak ettiklerimi soruyorum” diye başlayan “Gör Beni” röportajlarına başlarken sadece ilk soruyu biliyor. Gerisini çekim sırasında, izleyiciyle birlikte öğreniyor. Yaptığı işlerin bu kadar takip edilmesini “Sosyal medyada ‘eski Türkiye’ izleyicisi var. Bizim gibi eski televizyoncular orada para ediyor. Bu, iletişim sosyologları tarafından da incelenmeli” diye yorumluyor. Yarattığı farkla, Mediacat dergisinin “En Yaratıcı 50” listesine girdi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu avukat Armağan Çağlayan, uluslararası ilişkiler masterı ve işletme doktorasından sonra açık öğretimde sosyoloji ve aşçılık eğitimleri alan; yaratıcı fikirlerin peşinden koşan, okuma tutkunu bir kültür insanı. Fark yaratan işlerini, kendisiyle konuştuk.

Duygu Özsüphandağ Yayman’ın Armağan Çağlayan ile yaptığı söyleşiyi İthaf Sanat Dergisi’nde okuyabilirsiniz. İthaf Sanat kitabevlerinde…