Temmuz27 , 2024

Eşsiz Topkapı Sarayı bilinmeyen fotoğraflarıyla karşınızda

İlgili Yazılar

Türk sanatının zarif temsilcileri

Geleneksel Türk sanatlarının ve kültürünün yaşatılmasında, dünyaya tanıtılmasında büyük...

“Biz onu en çok siyah beyaz görüntülerinden sevdik…”

“İlk işimiz Atatürk belgelerini kurtarmak. Bunu bu ülkeye ve...

Bir nesil onun sesiyle büyüdü: Jeyan Tözüm

Tiyatro, sinema ve seslendirme bütün olarak bir insan olsaydı...

“Fotoğraf, benim için müthiş bir terapi aracı oldu”

Uzun yıllardır fotoğraf sanatı ile ilgilenen iş insanı Serhan...

“Fotoğraf makinem, fırçam; yaşamın kendisi ise boyalarım oldu”

Çektiği fotoğraf karelerine yaptığı dijital müdahalelerle ortaya koyduğu eserlerinde...

PAYLAŞMAK GÜZELDİR!

400 yıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu’nun idare, eğitim ve sanat merkezi olarak kullanılan Topkapı Sarayı’na ve İstanbul’a daha önce hiç görülmemiş fotoğraflarla bakmaya ne dersiniz?

Topkapı Sarayı, kültürel zenginliğimizin en değerli hazinelerinden biri… Güçlü bir imparatorluğun idare merkezi olmasının yanı sıra özellikle 16. yüzyılda Doğu sanatı için referans noktası olarak görüldüğü için daha da büyük önem kazanıyor. İstanbulzade Muhammed Kutsal ve Muhammed Fatih Köksal tarafından hazırlanan Sultan’ın Albümünden Topkapı Sarayı’nın Dünü ve Bugünü adlı kitap, fotoğraf makinesinin icadından kısa bir süre sonra hem Saray’da hem de İstanbul’un çeşitli semtlerinde çekilen kareleri barındırıyor, dönemin sanat eserlerine ışık tutuyor. Arnica Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer’in okuyucuya ulaşmasına destek sağlamasının yanı sıra çizdiği desenlerle de katkı koyduğu kitap, geleneksel sanatlara meraklı olanlar için önemli bir ihtiyaca cevap veriyor.

Tezhip sanatının usta isimleri Nilüfer Kurfeyz ve Selim Sağlam, kitap için yazdıkları önsöze şöyle başlıyor:

“Eşsiz bir koleksiyona sahip Topkapı Sarayı Müzesi, içinde henüz hiç araştırılmamış, sayısız tarihi eseri barındıran hüviyetiyle bugün en önemli kültür mirasımızdır. Osmanlı Devleti, Fatih Sultan Mehmed ile birlikte imparatorluk niteliği kazanınca, Saray-ı Hümayun olarak Fatih’in ilk yapılarını kurduğu bu padişahlık makamı, zaman içinde gelişerek büyük bir saray kompleksine dönüşmüş ve bünyesinde çeşitli sanat akımlarının doğup geliştiği, sanatçıların büyük hürmetle karşılandığı tarihin en önemli yapılarından biri olmuştur.”

SANATI DESTEKLEMENİN MUTLULUĞUNU YAŞIYORUZ

İş dünyasındaki başarılarının yanı sıra Japon resim sanatı sumi-e ve geleneksel Türk el sanatlarına yönelik ilgisiyle bilinen Arnica Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer’in yaptığı çizimler de bu kitapta yer alıyor. Sanatın duyguları ifade etme ve kendini anlama yolculuğu açısından kişisel birçok noktaya ışık tuttuğuna dikkat çeken Arnica Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer, “Aynı zamanda sanat toplum için ayna görevi görüyor. Yüzlerce yıldan süzülüp gelen emek ve bakış açısı, sanatçının imbiğinden geçerek paha biçilmez bir altın damlası şeklinde tarihe not olarak düşüyor. Arnica Ailesi olarak ülkemiz sanatının geçmişle bağlarını güçlendirmek için sanatseverler tarafından da hak ettiği ilgiyi göreceğine inancımızın tam olduğu bu kitabı, her yönden desteklemiş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz” diyor.

Saray Nakkaşhanesi’nde geleneksel sanatlar konusunda eğitim alırken Topkapı Sarayı’nın önemini daha da iyi anladığını ifade eden Senur Akın Biçer, şöyle devam ediyor:

“Sultan Abdülhamid Han’ın isteğiyle, icadından kısa bir süre sonra İstanbul’a getirilen fotoğraf makinesi ile Topkapı Sarayı’nda ve İstanbul’un birçok yerinde fotoğraflar çekilmiş. Topkapı Sarayı’nın 16. yüzyıl sanatındaki yeri ve öneminin altını çizen, diğer Doğu kültürleri arasında ‘referans’ olarak kabul edilmesinin tanıklığını yapan bu fotoğraflar, çerçeve şeklindeki süslemeleriyle de sanatsal niteliklerini taçlandırıyor. Kitapta neredeyse 185 yıl önce fotoğraflanan yerlerin şimdiki halleri de sunuluyor. Bu çalışmalar, toplumsal hafızamızı da tazeliyor.”

HER BİRİ BELGE DEĞERİNDE 100 FOTOĞRAF

Bir kısmı “aile albümünde” yer alan fotoğrafları kitapta sunan İstanbulzade Muhammed Kutsal, bu kente duyduğu sevgi nedeniyle adının başına “İstanbul’un oğlu” anlamına gelen İstanbulzade kelimesini eklediğini belirtiyor. Kitapta bulunan 100’ü aşkın fotoğrafın her birinin belge değerinde olduğuna işaret eden Kutsal, görsellerin etrafını çerçeveleyen süslemelerin Saray’ın mimari yapılarındaki kalem işi, geleneksel çini sanatı, metal işi süslemelerden esinlenilerek yeni bir yorumla hazırlandığını belirtiyor. Ayrıca 16. yüzyıl İznik çinilerinin çizimlerini eklediklerini söyleyen Kutsal, bu alandaki çalışmalarına devam edeceğini belirterek “Bu süreçte destek olan herkese çok teşekkür ederim. Özellikle kitabımızı destekleyen kıymetli Senur Hanım’a şükranlarımı sunarım” diyor.