Kasım30 , 2023

Vav Hakobyan’ın “Ters Yüz Ütopya” sergisi İstanbul’da

İlgili Yazılar

Atina Ulusal Bahçesi’nde “Görünmezi Görmek”

Atina Ulusal Bahçesi, artırılmış gerçeklik teknolojisinin olanaklarından faydalanarak gerçekleştirilen...

Kendi çizgisini sürekli sınayan bir ressam

Bu yıl 45. sanat yılını kutlayan ressam Ahmet Yeşil,...

Birbirine sarılmak ve şarkı söylemek acıdan kurtulmaya yeter mi?

Soru, Hollandalı oyun yazarı Lot Vekemans’ın kaleme aldığı “Zehir”...

Yayıncılık alanında İzmir için yeni bir sayfa

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Cumhuriyet’in 100. yılında yayın dünyasına İzmirli...

İnsan gibi hisseden robot çocuktan günümüze…

Sinema, diğer sanat dallarından farklı olarak gelişen teknolojilere çok...

PAYLAŞMAK GÜZELDİR!

Galeri 77, Vav Hakobyan’ın “Ters Yüz Ütopya” isimli İstanbul’daki ilk kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Vav Hakobyan geleneksel figüratif sanatın ötesine geçiyor. Tasvirci figürasyonla yapısökümcü soyutlamayı birleştiriyor, zira eserlerinde tüm unsurlar eşit. Hakobyan propaganda, manifesto ve dogma yerine sanatın gücüne inanıyor; bir temsil aracı olarak değil, yaratıcı hayal gücü ve tasavvur için bir enstrüman olarak. Gerçekten de Vav Hakobyan estetiğin önemini kavramış durumda. Resimleri biçimsel olarak her şeyin her zaman değişip başkalaşım geçirdiği toplumun daimî akışına uyum sağlayarak, gerçekliğin parçalı varlığına atıfta bulunuyor.

Sanatçının bu ilk kişisel sergisi Galeri 77’nin Karaköy’deki mekânında 11 Temmuz tarihine kadar sanatseverler tarafından ziyaret edilebilir.

Vav Hakobyan’ın günümüzdeki eserleri spontane ve dürtüsel bir renk ve biçim kullanımıyla nitelendirilebilir. Dengeli kompozisyon, simetri, ışık pozisyonu, gözlem, öykü ve doygunluk dengesi gibi klasikleşmiş kavramları alternatif ikonlar ve var olan gerçeklikte herhangi bir geçmişe ya da geleceğe sahip olmayan meçhul figürler yaratmak için değiştiriyor. Dinamik ve kalıcı form değişimi ve figürlerin aralıksızca başkalaşıma uğratılmasıyla sanatçı estetik çeşitlilikler ve uç noktada kontrastlar yaratıyor. Hakobyan resim sanatını bitmek bilmeyen bir arayış olarak gözler önüne seriyor; bu arayışta önemli olan eserin son görünüşü değil, resmetmenin dinamiği. O günden beri Hakobyan, her yeni resmin kendisi için bir sürpriz olduğunu belirtiyor, çünkü sonuç odaklı eserler yerine resmetme sürecinin kendisiyle ilgileniyor.

Vav Hakobyan’ın eserlerini incelerken, parçalı kompozisyonlarında yer alan figürlerin ve bu figürlere ait rollerin özgün yapısı izleyicinin hemen dikkatini çekiyor. Resimlerinde sıklıkla karikatürize olarak tasvir edilmiş ana karakterler çeşitli objeler ve geometrik biçimlerle birlikte karalama, fırça darbesi izleri ve renk alanları gibi resme dair elementlerle çevrelenmiş durumda. İnsansı figürlerin ve biçimsiz hayvanların tasviri ise natüralizmden çok uzak, daha çok dışavurumculuk ve soyutçu figürasyonla ilişkilendirilebilir. Biçimleri, siyah beyaz kalem çizimlerinden renkli ve solgun tasvirlere kadar çeşitlilik gösteriyor. Bununla birlikte, parçalı tasarımları ve kompozisyondaki merkezden uzaklaştırılmış pozisyonları itibarıyla ana karakterler asla tutarlı figürler olarak gözükmüyorlar. Bunun yerine eller, kafatasları ve gövdeler gibi vücut parçaları boşlukta salınan unsurlar gibiler.

Figürlerin estetiği ise çocuk resimleri, primitif sanat, karikatür ve natüralist çizimle birlikte resimsel dışavurumculuk, deformasyon ve soyutlama gibi kavramlar arasındaki ilişkiyi gözler önüne seriyor. Gerçekten de Vav Hakobyan uzun sanat tarihinin sayısız figürasyon biçimini reddediyor. Yine de Tapies, Twombly ya da Basquiat gibi sanatçılara referans vermek mümkün gözüküyor, çünkü Hakobyan aynı zamanda hem dışavurumculuğu soyutlamayla birleştiriyor hem de resim içinde çizim kullanıyor. Tıpkı “post-war” diye nitelendirilen savaş sonrası sanatın bu ustaları gibi, Hakobyan da günümüz dünyasının deliliğini yorumluyor. Sanatçının “Ters Yüz Ütopya” isimli İstanbul’daki bu ilk kişisel sergisi Galeri 77’nin Karaköy’deki mekânında 11 Temmuz tarihine kadar sanatseverler tarafından ziyaret edilebilir.